27 Aralık 2014 Cumartesi

360 Derece




   Merhaba insancıklar.
   Bayadır yazmadım, aslında sinirliydim ve birde bu blogger/ gay blogger ortamını gram sevmediğimden yazmak hiç içimden gelmedi, hala da gelmiyor ama şunu fark ettim rahatlamak için yazmam gerekiyor. Yada anlatacak ve güvenecek kimsem olmadığı için buraya anlatsam daha mantıklı olur diye düşündüm.

   Evet yaklaşık 3-4 aydır üniversiteye gidiyorum, benim istediğim hiç bir bölüm olmadı ama ablamın istediği doğrultuda bir bölüme ek yerleştirme ile yerleşmiş bulunmaktayım. Bir akşam saatinde açıklandı. Ha bir de şöyle bir şey var binlerce öğrencinin yerleştirme sonucu 1 hafta içinde açıklanırken sadece yüzlerce öğrencinin ek yerleştirme sonucunun açıklanması 2-3 hafta sürdü. Aklınızda bir soru işareti kaldı mı? Evet benimde.

Açıklandığı akşam manyak gibi sevindim evet o heyecanım ve sevincim 1 saatti sürmedi. Sen anne, baba ve ablasın insan biraz sevinme taklidi yapar, gelir sarılır kutlar tebrik eder. Ben gidip zorla sarılıyorum, bir sevimlilikler yapmaya çalışıyorum. İlk senemden üniversite kazanmışım. Tamam özel kazanmış olabilirim. Lan kızınız 4 yıldır özele gidiyor. Dört sene içinde toplasan parası için  kere bile fal sokmamışlardır. Ama benim yemediğim laf kalmadı. Tercih sıralamasını hep beraber yaptık, otuz kere gidip emin misiniz diye sordum, niye şimdi bozuyorsunuz ki? Tamam üniversitem çok pahalı ama çok kaliteli bir üniversite.. Boşşş...


   Okula kayıt yaptırdıktan sonra ben hazırlık muafiyet sınavına girdim. İngilizcemden emindim, bir sürü kursa gidip sertifikalar almıştım. Sınavda 30-40 gramer sorusuna 15dk verdiler. Reading texti için 20dk vede 2 komposizyon yazmamı istediler. Tolstoy gelse böyle komposizyon yazmazdı. Ama kalk sen 16 puan al. Sınıfta İngiliz hocalar vardı, sırf İngilizce konuşuyorlardı, diğerlere translate yapmak zorunda kaldığım halde sen bana 16 puan ver. Şaka gibi değil mi. tek tesellim 50 üstünden değerlendirdiklerini söylüyorlar ama kesin bir bilgi değil.

   Daha sonra İstanbul'da ev aramaya başladık. Avrupa yakasının tamamında ev aradıktan ve hiç bir yer bulamadıktan sonra. Tam tamına bir buçuk milyara bir apartman dairesinde oturuyoruz. Şimdi size 1.500 tl ile nerelerden ne çeşit evlerde oturabileceğinizi söylüyeceğim. Sakarya'da Double lüks bir sitede 2-3  katlı bir villada oturabilirdiniz, İzmir'de 3 ev kiralayabilirdiniz, Ankara'da yine lüks bir sitede veya apartmanda oturabilirdiniz, Antalya, Bodrum, Çeşme, Marmaris gibi yerlerde üstüne 500 tl daha ekleyerek lüks bir yaşam sürebilirdiniz. İstanbul'da gerçekten yaşam pahalı ve gerçekten ev baktığınız sezon çok önemli bunu anlamış bulunmaktayım, ha birde Suriye'li belaları var. Bu Suriye'li arkadaşlar devletten aldıkları para yetmezmiş gibi, üstüne dilenip, üstüne de çalıp çırpıyorlar. Sonra 3-4 aile bir araya gelip ev kiralıyorlar böyle olunca ev sahibi kira fiyatını 700 den değilde 1500-4000Tl  arasında bir rakama tutturuyorlar. İyi bir halt ediyorlar sanki. Ne kadar iğrenç  bir durum.

   Sıradaki olay babamı Sakarya'dan buraya eşyaları  göndermesi ve daha sonrada kendini İstanbul'a aldırmasıydı. Bunlarda hemen gelişti. Bir ev tutduk ertesi gün bir üst mahalleden bir ev daha tutduk ve böyle bir kısır döngüye girdik her gün bir ev tutmaya başladık (yazar burada dalga geçiyor). İlk evin içi baya genişti fiyatıda orta dereceydi ama bu sefer o koca evi ısıtmak sıkıntı olacaktık. Ondan üst mahalledeki evi tutduk. Daha sıcak hatta ablam evde atletle geziyor tam bir kıro, babamın görevleri üstleniyor resmen. Her odası denizi çok görüyor ama apartmanın tamamı yaşlı dolu..

Devam mı? Bekleyin..


23 Eylül 2014 Salı

Güncel

 Önceki yazımı baya önce yazmıştım zaten yazdığım tarihi yazının sonuna eklemiştim.
2 gün önce İstanbul'a geldim. 2 Haftaya yakın veya daha uzun kalacağım
Bakarsınız üniversiteye kayıt yaptırmışım .
Good luck
xoxo




21 Eylül 2014 Pazar

Her şeyden biraz



   Evet minnoşlar bir yaz mevsiminin daha sonuna geldik peki ben bu yazdan veya tatilden hiç bir şey anladım mı? Tabi ki de ev-HAYIR! Sanmayın ki her gece kapağı barlara gece kulüplerine attım. Sanmayın her gün başkalarının yataklarında uyandım. Hayal onlar..


Uzun bir yol var gibi gözüküyor
   O değilde ilk defa kendimi bir kış mevsimine hazır hissetmiyorum. Hemde hiç.
Hayır yaz'ı o kadar çok sevmiyorum ama bu sefer kopmak zor geldi. Bilemiyorum belki de şuanda yersiz yurtsuz hissettiğimden kaynaklanıyor olabilir.
   Yaz boğunca tek internet bağlantı telefon olunca ben sizi bilgilendiremedim tabii. Tekrardan üstünden geçmek gerekirse. Liseden bir yıl geç olmak üzere mezun oldum.
Ailem beni tüm sınav çeşitlerinden soktuğu üniversite sınavından bir çok puanım barajın altında kaldı. Buna rağmen tercih yaptım ama olmadı, şuanda ek yerleştirmeyi bekliyorum. Açıkçası çok ümitliyim. Dandik bir yer istesem kesin gelir, ama yine de genel olarak puanlarım çok düşük. Oldu oldu olmadı yine özel dersler yine dershane bir sene daha sürünücüm buda benim 2 senelik kaybım demek oluyor. Thanks God.


   Bir memur ailesi yapısına sahip olanlar bilir sürekli taşınırlar, biz de memur ailesi olarak onlar taşınır biz taşınmazmıyız diyerekten :p Tayinimiz çıktı. Aslında burada baya bi içimi dökmem gerek ama sanırım yeri değil. En son ne yaptınız derseniz. Türkiye'nin Batısından doğusuna taşındık Liseyi bitirmem ve üniversiteyi de kazamamamla birlikte Türkiye'nin Kuzeybatısına taşındık 1ay önce. Genelde ilçede gelir bize. 10-11 senedir de lojmanda oturmadığımız için bu sefer biriken puanlarımız ile birlikte lojmana geçtik. Ben üniversiteyi kazansaydım eğer, iki çocuğunun aynı şehirde okuduğunu bahane göstererek bulunduğumuz şehire kendini aldırabiliyorsun, bunun itirazını yapabildiğin için tabi benim kazanamayacağımı hesaba katmadılar. Taşınma işimizde lojmanda spontane ve sinirle alınan kararlardı. Doğuda odan (aslında iç anadoluya yakın bir yer) taşınırken üzüldüm. Ama kurtulduğuma çok sevindim orası ayrı. Çok iyi komşuluklar edinmiştik. Annem rahatsızlandığında emanet edip okula gittiğim, annem şehir dışında olunca beraber babama yemek hazırladığımız komşular. Onları çok seviyorum. Allah yollarını açık etsin nediyim, buradan kokulu öpücükler yolluyorum.

   Herneyse nerede kaldık. Lojmanın her tarafı rutubetti. Alerjim azdı o derece diyorum. O kadar berbat ki anlatamam. Bir asker ailesi bu evi nasıl böyle rezil bırakabilir?
Devlet neden askeri lojmanlara ilgi göstermiyor? gibi sorular aklımda uçuşmadı değil. Ayrıca bulunduğumuz ilçe alabildiğince yeşillik çok harika ama acayip rutubet kokuyor ve çok sivri sinek var. Beni teselli eden yeşillik oldu. Siz sormadan söylüyim yakışıklı askerler falan yok. Bu da yetmezmiş gibi; lojmanın karşısında çingen mahallesi çıkmasın mı! Markete gidip gelirken laf atıyorlar bide. Mesela koşuya çıktım biraz ormana falan girerim koşarım temiz havada, ıh yem yeşil çiçek böcek belki ormanda Edward'ı bulurum dedim birden yanımda böğüren bir ses! " abi sen neden koşuyon, yorulcan" bisikletle takılmasın mı arkama?
   Korktum çingen, roman diye kimseyi ayırmam, ama çocuklar arkamdan "burası roman mahallesi adamı keserler" diye bağırdığında içimdeki en ağır küfürleri onlar için kendime sakladım.
Çocuk ben sana ne yaptım? Neden kendini dışlanmış hissettin bu kadar? Üzgünüm böyle yaparak kendinizi toplumda dışlanan kesim yapıyorsunuz. Benim bir çok roman arkadaşım oldu Batıdayken.
Hiç biri sizin gibi değildi. Korktum haliyle, tanımadığım bir şehirdeyim ve ne bok olacağı belli değil. Bunlar de yetmezmiş gibi; lojmanın arka tarafında düğün salonu çıkmasın mı? :o ikinci şok dalgasını tam burada yaşadım. Diğer bir şok dalgasını havayı fişeklerin ağızımın içinde patlamasıydı :D Ay sanırsın bizim evde patlatıyorlar. Arabaların alarmları çalıyor, camlar falan titriyor, yer kıyamet yeri. Annem yataktan sıçradı "Oğlum Boleyn ben burada fazla yaşamam" :D tek korkan ben değilmişim tek tesellim bu oldu. :)



   Solunum yollarım ebesine kadar tıkanmadan güneye geldim yazlığa. Dedem uzun zamandır rahatsızdı. Beni görmek istiyordu. Gelirken ki içimdeki his bam başkaydı. Acaba son kez mi? Dede mi çok seven biri değilim ama baba'mın babası ben doğmadan yıllar önce ölmüştü. Annemin babasında dede sevgisini aldım. Ama başka kuzenlerde dünya'ya gelince adamın ilgisi benden uzaklaştı. Hasta falan diyorduk, son kez görücez diyordum, hatta yolda giderken boğazım düğümlendi yol boyunca hüngür hüngür ağlıyorum daha sonra adam bir toparlandı. Hatta yurt dışına karısı ile tura gitti resmen ikinci baharını yaşıyor. Aman iyi olsun da.




En sevdiğim ^^
   AAaa ben size asıl olayı anlatmadım. Ben buraya (Güney/ yazlık) geleli 1,5 ay falan oluyor yaklaşık. Geldiğimde her şey yolundaydı cool falan takılıyordum. Burada 4-5 arkadaşım vardı ama hiç biri beni takmadığı (burayı biraz kesiyorum, bir yere davet etmedikleri için bende hiç bir yere davet etmedim) için tek başıma alışveriş merkezlerinde gezdim tozdum. Torba torba alışverişler yaptım. Aslında yalnız gezmeyi tozmayı hiç sevmeyen biriydim. Esasen daha sonralar da alıştım bu yalnız takılma olaylarına, baya rahatlatıcıymış. Arada sizde tek takılın :) Doğuda bu fırsatım pek olmadı şehir merkezine 2 saat uzaktık malum Bende neredeyse yazdan yaza alışveriş yapıyorum GEZİYORDUM.


   Sonra anacım ne olsun benim yüzüm bir dökmeye başladı. Bildiğim Çernobil nükleer faciasından çıkmış gibi. Yemek yemeye sofraya bile oturamadım milletin midesi bulanmasın diye 2-3 haftam evde geçti. Ne yapman geçmedi o sivilceler, Allah biliyor. Sürmediğim şey kalmadı. İçtiğim ilacın şuan 4. kutusundayım. Doğuda batıda herkesin kıskandığı ben Candie'ye benzetilen ben bildiğin bir goblin bir Gollum oldum adeta.

My face be like;

   Evet bütün suçlu oydu, bu işler onun başından çıkmıştı NAZAR!

   Töbe sübhaneke bak ürperdim gecenin pardon sabahın 3 buçuğunda. Başka suçu kalmamıştı bide ailecek bütün suçu ona attık sesi çıkmıyo nasıl olsa.
Nazar inanırım ama nazar boncuğuna inanmam. O yüzden çözüm olur diye cami hocası ile yattım :p
Yedi sülaleme dua okuttum, tuzlar çevirttim, okunmuş sular, okunmuş tuzlar, okunmuş kitaplar neler neler. Doğudaki komşularımı aradım sureler isimleri aldım başka başka. Bir arkadaşım diyor bardak kır bir diğeri diyor elbisene bilmem ne otu diktir. Ben döndüm mü dilek ağacına oramda buramda çaputlar ipler bezler. Başka biri diyor muska yazdır(korktum ters teper Candie'ken Adriana olurum diye).
   Eve bir gün misafir geldi baya ağır bir adam, annem dedi Boleynciğimize bi oku adam tabi görünce mayın tarlası gibi suratı "bunda ne nazarı olacak ya" dedi
adam bi başladı okumaya bir esnemeler, ağzı yırtılacak yalnız o derece. Gözleri sulanıyor falan dedim Allah'ım ölcekmiyim yardım et ya Rab dedim. Adam bi fena oldu, bu çocuk çok kötü olmuş çok göz var.
Annem başladı benim ağzım kasılıyor dede neyapsak sen biraz daha oku falan herneyse..
Özel diyete aldım tekrar kendimi, tuzsuz ekmekler geliyor özel falan. En son oturdum kendimde kendime okudum, suya üfledim. Dolaba koydum. bitmeden üstüne su ekliyorum her gün mutlaka içiyorum. 2 Haftadır no problem. Ama bu hengamede hangi yöntem işe yaradı I dont know!! Gözü olanın gözü çıksın ya. Kararlıyım tekrar sexy olucam.

  


   Her neyse nerde kaldık tayinimiz 2-3 hafta önce dilekçe ile merkeze alındı. Foursquerde İlk defa merkez ve ilk defa kabul olan dilekçe başarısını aldım o derece sevindim.
Ama şimdi bunca yıl boyunca ilçelerde sürünen ben, şimdi üniversiteye gidersem bunlar şehrin merkezinde takılacaklar karı koca, kazanmasam mı acaba :D Bu arada her yaz klasiği saçlarımın rengi açıldı çok sevdiğim bir tona büründü <3 Ama baya döküldü önünü alamadık öyle böyle dökülmedi :D Ay saçlarımda dökülüyor bu arada, onun önünü 4 yıldır alamadım, tavsiyesi olan yazsın mutlaka yapmışımdır gerçi :D




   Ay herneyse ailecek izindeyiz anlayacağınız 5-6güne kalmaz gidip lojmandaki evi toparlıycaz, biletimiz falan alındı. Pek eşya açmadık zaten, yataklar ve buzdolabı. Benim ek yerleştirmede bir yeri kazanırsam diye açmamıştık. Yine dilekçe verecekti o zaman.
Gidicez merkezde ev bakıcam şimdi. İnternette nereye baksam satılık evler var..

Not: Sivilce konusunda biraz çok abartmışım, altı üstü iki tane çıkmıştı :D



Umarım sizin Yaz tatiliniz çok güzel geçmiştir.
Bol bol eğlenip.
Yaz aşkları yaşamamışsınızdır.
Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bu mevsiminde bir sonu var ve hatta geldi.
Kışı eski bir dost gibi kocaman kucaklayın :)
Good luck
xoxo

08.09.2014
03:10

21 Temmuz 2014 Pazartesi

Değişim rüzgarları



Herkese merhaba, blogumu çok özledim. 
Şu sınav dönemi (LYS) bitse de rahatlasam diyeceğim diyemiyorum. Babam'ın tahini çıktığı için şehir değiştirmek zorundayız. Bütün düzenim yine bozuluyor. Yine alışma sendromları çekicem. Yeni çevre edinmede zorlanacağım. Şuan oturduğumuz şehire bile çok zor alışmıştım. Şimdi aynılarını yeniden mi yaşıycam?
Her şey çok karma karışık, ev mi toplasak sınava mı çalışsam diye ikilemde kalmadım değil. Aklım bulanık aynen serseri mayın gibiyim. Bi yerde patlıycam ama nerede?
 Umarım bu yıl üniversiteyi kazanırda giderim. Böylece ailemin kalacağız değilde kendi okulumu okuyacağım şehire alışırım. Gerçi kendi istediğim diye bir üniversite şehir de yok. İstanbul kazanmak zorundayım ki babamda tahin yerini İstanbul isteyebilsin.

Hayatımı en çok babam şekillendirdi yön verdi.
Ama ben babamı tanımıyorum ki yalnızca 6-7 yıldır aynı evde kalıyoruz ve bir birimize o kadar yabancıyız, o kadar tanımıyoruz ki. O evde olunca ben bi garip hissediyorum.
Siz hiç evde bir yabancı ile yaşadınız mı?

Hani gay'lik için baba bireyinin eksikliği yüzünden olduğunu savunanlar varya.
Kendimi çoğu sefer acaba derken buldum.
Acaba babam küçükken yanımda olmadığı için mi?
I don't know



Şuan İstanbul'dayım.

19 Haziran 2014 Perşembe

Geç Gelen İlk Mim'im


Herkese merhaba, blogumu çok özledim. 
Şu sınav dönemi (LYS) bitse de rahatlasam diyicem diyemiyorum. Babam'ın tahini çıktığı için şehir değiştirmek zorundayız. Bütün düzenim yine bozuluyor. Şuan oturduğumuz şehire bile çok zor alışmıştım. Şimdi aynılarını yeniden mi yaşıyacağım?
Neyse size bunlardan sonra bahsederim ama önce geç ve en son bana gelen Mim'i cevaplamalıyım :))
Bana kimse Mim vermiyecek sanıp çok üzülmüştüm. Ama sağolsun Aleph beni Mim'lemiş :) Ona buradan çok teşekkür ederim.

     Açık ilişki hakkında ne düşünüyorsunuz?

   Açık? ne açık .
Ihm ilişki hemde açığından. Bir çok gay ve lezbiyenin hatta bütün eşcinsel aleminin çoğunun yaşadığı bu açık ilişkiyi hiç uygun bulmadığım gibi böyle bir ilişki içinde de olmadım. Bir ilişkim olacaksa eğer o kişi tamamen bana ait olmalı.


     Eşcinseller arasında marka takıntısı var mı? Giyimine özen gösterenler sadece eşcinseller midir? Dar pantolon giyen birisi hakkında hemen eşcinsel bu diye düşünmeli miyiz? Bu böyle güzel nasıl kabardı (ahah pastalı reklama gönderme lol) Örneğin iç çamaşırı alırken seçimlerine dikkat eder mi yoksa don olsun derli toplu tutsun yeter mi? 

   Toplumda bir kaç gay yüzünden oluşan kavramdan dolayı iyi giyinirsen gay damgası yersin algısı oluş. Çoğu hetero insan pembe, mor, turuncu gibi renkleri hayatlarından çıkardı. Babama pembe gömlek alsan beni, Venüs'ün magmasına gömer. Peki ya kimin yüzünden?

   Evet ne yazık ki her eşcinsel'in marka takıntısı olmasa da çoğu giyimine özen göstermeye çalışır ama başarılı olmuştur ama olamamıştır buna siz karar verin. Dar pantolon meseleside yukarıda bahsettiğim algıdan kaynaklanan bir yanlış anlaşılmadır. Her dar pantolon giyenin gay olma yüzdesi %75.

   Don alırken ... benim donlarımı annem alır :D Ama aldığı donlar hepsi marka vede boxer, slip karışık alır.

     Küçükken bebek oyuncakların var mıydı? Evcilik oynamayı sever miydin? Daha çok kız mı erkek arkadaşın mı vardı?

   Ablamın bile bebekleri yoktu :D bir sürü değişik oyuncağız vardı ama barbie'miz falan yoktu. Bebeklerle oynamışlığım yok ama bir bebek vardı Chucky bebeği gibi büyüktü saçları pembe, cinsiyeti belli değildi. Bir iki kez evcilik oynadım sanırım onda da doktor ve baba olmuştum, kız beni öpmeye çalışıyordu habire.

   Küçükken apartmanımızda ve çevremizde hiç erkek arkadaşım yoktu. Hatta apartmanda bir ablam bir ben vardı. 5-6 erkek arkadaşım vardı ama çok kız arkadaşım vardı.

     Genelde yabancı müzik mi dinlersiniz? Müzik tarzın nedir? Dans etmeyi sever misin? Bacağını 180 derece ayırarak oturabiliyor musun? (ahahah)

    Hep yabancı dinlerim. Ama bu demek değil ki Türkçe dinlemiyorum. Eğer 90 yabancı şarkı dinliyorsam 10 tane Türkçe dinliyorum. Türkler biraz daha az özenti müzik yapsa daha çok Türkçe dinleyeceğime eminim.

   Kulağıma hoş gelen bütün müzikleri dinlerim ama en çok pop, hipop, country, elektronik.

   Dans ah dans hatta en çok sevdiğim ve en az yaptığım şey, keşke bende harika dans edebilseydim. Keşke dans okulları daha yaygın olsa ve keşke dans eden insanlara böyle garip gözlerle bakmasa insanlar. Sokak dansçıları daha yaygın olsa. Bir yerde okumuştum dans etmek ruhun çığlık atması gibiymiş..

   Ah evet bacağımı 180 derece açtım ondan dolayı şuan bacaklarım alçıda vede testislerim bağışlandı  :D :D
180 derece açamasamda oldukça esneğim küçükken ablamla birlikte jimnastiğe gitmişliğim var.


     Fantezilerin var mıdır? Bir iki tane serpiştirsene, mesela asansör de ya da paraşütle beraber atlayıp öhüm :S gibi gibi 
    Fantezilerimi burada anlatsam bu blog an itibaren kapatılır. Sonra Tayip benim bloğumu ibret olarak gösteriri ve diğer bogger arkadaşların blogları kapatılır hahaha :D

   Efenim uçakta tuvalet kabininde mi dersin, jakuzi de mi dersin, havalandırma boşluğunda mı dersin neler neler var bende :D
NEXT, NEXT, NEXT


     Ex den next olur mu? :) Sevgili ile arkadaş kalınabilir mi?

   Ex'im Next'im olmadığı için yorum yapamayacağım ama çok çöp çatanlık yaptığım için yorum yapabilirim sanırım.Sevgili ile arkadaş neden kalınmasın? O kadar yaşanmışlık boşuna mı? Birbirinizin yüzüne bakamayacak kadar ne dediniz birbirinize?

   Benimde sevgili deneyimim olunca gözlemlerimi size anlatırım :)



     Pisuvar takıntınız var mı? Beden dersleri ile aranız nasıl?

   Pisuvar is my horror dream. Hayır çok korkunç 1-2 kez o aptal yere işemişliğim var.
O şeyini oradan çıkarıp nasıl kimse görmeden tutup işeyebiliyorsun o kısmı anlamış değilim. İşerken neden duvara bakılır? Neden yandakilerin pipilerine bakılmaz? :D Madem kimsenin pipisini göremiyorum neden pisuvarda işiyim ki. Yok hayır ben klozet çoçuğuyum.Hem ayakta işemek günah :D Ayrıca o kadar boş yer varken gelip yanında işiyenleri de anlamış değilim.


   Beden dersleriyle aram her zaman iyiydi orta okulda, okul takımındaydım, lisanslı oyuncuydum. Ablamda aynı şekilde lisanslıydım.. Lisede de son sınıfta voleyboll takımındaydım. Soyunma odası korkusu lise1'de olmuştu sonra şehir değiştirmiştik beden salonu falanda yoktu zaten.


     Sizce eşcinseller narsist midir?
   Narsistliğin bilinen bazı maddeleri vardır ilk önce onlara bi bakalım onlar üstünden yorum yapalım
1- Egoist insanlardır. Dünyada sadece kendilerinin olduklarına inanırlar.(Bitch pls I'm fab.- kesinlikle)
2- Kendilerini başkalarının yerine koyamazlar. Empati yapma özelliğine sahip değillerdir.(Eşcinsellerin çoğunun empati yaptığını düşünüyorum ve bu maddeyi eliyorum.)
3- Şöhret, para ve toplumda üst düzey bir yerde olma gibi hayalleri vardır.(Birgün hepiniz benim için çalışacaksınız!!- Kimin hayali değilki)
4- Başarılı insanlara karşı kin beslemek ve nefret duymak. (Biri de sormuyor ki Britney neden Bitch)
5- Eleştiriye açık olmama durumu. (Ne dedin sen?)
6- Eksiksiz yaratıldığını, mükemmel olduğunu düşünmesi (Allah var şimdi Adriana mı ben mi?- O değil de bence mükemmelliyetci olma çabası var..)



     Bir harem kur deseler haremine alacağın 5 kişi? (sevgilisi olanlar sevgilinizi 1. sıraya yazmada bak gör neler oluyor sonra ahaha)




   1-Kellan Lutz (Bu isimi başkasının bloğunda görürsem vay haline!)(Yukarıda)(Ohy ateş bastı!)



   2-Allen clippinger (Yukarıda) (Boynuzlarını yerim)



   3-Bruno Mars 
 (Kıvırcık saçlarını şekillendirince çok sempatik ve yakışıklı oluyor.)
(Ayrıca bize çizdiği aşk adamı figürü ile daha da çekici olduğun inanıyorum) (Yukarıda)


   4-Bay x
 (İsmini vermek istemediğim bir yakışıklı kendisi ne ünlü nede model. O benim gizli aşkım oyş) (Yukarıda)




   5-Hürrem
(Rakipsiz haremi ben neyleyim değil mi? Bana birde dişli bir rakip lazım ki haremde uğruna savaştığım adamın tadı baldan geçilmesin :))) (Yukarıda)

BONUS HAREM



   6-Francisco Lachowski
(Francisco'yu eklemezsem içim rahat etmiyecekti:)) (Yukarıda)




   7-Matt Dallas
(Her ne kadar gözden düşmüş olsada o benim hala gözdem :)) (Yukarıda)


İlk Mim'imin sonuna gelmiş bulunmaktayım. Bazı etiketlemelerimi sonra yapacağım
Mümkün olduğunca herkesi Mim'lemeye çalışacam ki benim düştüğüm duruma düşmesinler

Kimleri Mim'liyorum;
Operadaki kazulete              KTOG
Bi'adam'a                          Yeni burutus'e
    Liseli Gay'e                                   Bir gayin yaşamı'na
Çikolata gay                    Patrick'in dünyasına (Kızılsakal)

23 Nisan 2014 Çarşamba

Güzel (Maske/Tonik)



   Merhaba cancağızlarım :)
Bu aralar boş gezenin boş kalfasıyım, hiç bir şey yapmıyorum; ne ders çalışıyorum ne kitap okuyorum nede başka bir şey boş boş geziyorum. Etrafımdaki kişilerde bunu onayladı, başıma kaktı :/ Sanırım bu hafta çok iyi bir şekilde toparlanmam lazım. Mevsim değişikliğinden olsa gerek biran önce çok iyi bir şekilde toparlanmam lazım bana bol şans!!

   Evet bu yazı günlük cilt bakımı rutinin (aynı zamanda rutinimin) son 2 aşamasını bu yazıda bitiriyorum İlk aşamda yüzümüzü cilt tipimize uygun bir yıkama jeli ile yıkadık sonrasında günlük kullanıma uygun bir peeling ürünü ile yüzümüzü derinlemesine temizledik gözeneklerimi açtık şimdi ise o gözenekleri sıkılaştırıp kapatacağız. Açık gözenekler, sivilce/akne ve siyah nokta oluşumuna meyillidir, yaşlanma ve sarkma belirtilerine açıktır bunu unutmayalım.

   Maske
   Maske deyince aklımıza kil gelir. En yaygın en ucuz ve her yerde bulabileceğimiz bir üründür. Son derece etkilidir. Pahalı markaların maske ürünlerinin hatta peeling ürünlerinin içeriğine bakarsanız muhakkak kil görürsünüz.

   Bir çok kil türü var buradan hepsine değinemeyiz. Her cilt tipine göre veya cilt sorununa göre farklı farklı killler vardır. Yağlı ciltler yeşil kil kullanması gerekirken, karma ve normal ciltler için beyaz kil önerilmekte. Göz ve dudak çevresine uygulanmamalıdır. Şimdi maske ve kil yapmanın getirilerini sıralamak gerekirse;
  • Cilt tonunu eşitlemeye yardımcı olur.
  • Cilt yağlanmasını kontrol altına alır.
  • Cildi sıkılaştırır.
  • Yüzü gerer.
  • Sivilce ve güneş lekelerini uzun süre kullanımda onarır 
  • Cildin ph'ını dengeler
  • İçinde bir çok mineral ve vitamin cildi besler ve onarır
   Kili yüzümüze uygularken ister suyla, ister maden suyuyla, ister gül suyuyla uygulayın sizin keyfinize kalmış. İçini istediğiniz türde bir yağ dökebilirsiniz ama bir çok yağı karıştırmayın, içine lavanta yağı damlatıyorsanız gidip biberiye, portakal, papatya yağıda koymayın. Alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir.

  Kil bulamaç yada macun kıvama gelince yüzünüze bir kaba olacak şekilde sürün çokta kalın bir tabaka olmasın. Yüzünüze 15-20dk kalsın. Yüzünüzde kil varken asla KONUŞMAYIN, kil çatlarsa yüzünüze zarar verir!! Yüzünüzü ılık suyla yıkayın ve kağıt havluyla silin (Havluya silmeyin :)) Ek olarak maske haftada 1 veya 2 kez kullanabilirsiniz fazlasından kaçının.


Ucuz olarak kili önerdim önerdiğim bir diğer ucuz ürün ise peelingde önerdiğim Garnıer skin naturals saf ve temiz 3ü  bir arada.

   Tonik
   Ve kapanışşş :D Şükür!!
Tonik kapanıştır, temizliği bitirir. Kalan bir şeyler varsa onları alır. Kilden sonra yüzünü havluyla temizleyenler yüzünü yıkamasına rağmen kalan kilin havluya geçtiğini göreceklerdir :D Demek ki bir şeyler kalıyormuş işte burada tonik devreye giriyor. Bu kadar ürün kullandıktan sonra direnerek kalan yağ, kir ve makyaj artığı varsa onların hepiçiğini alır götürür.
   E kilden sonra yüzümü temizleme jelleri ile bir daha yıkarım olur biter diyebilirsiniz. Bizim kili kullanma amacımız her şeyden önce cildi sıkılaştırmaktı. Tonikte maskeler gibi çok iyi bir sıkılaştırıcıdır. Kalan sıkılaştırma görevini de tonik üstlenir.
   Yine tonik alırken cilt tipinize göre alın. Kuru bir cilde sahipken gidip  yağlı ciltler için olan toniği alırsanız vay halinize :D Dünyanın kaç bucak olduğunu görürsünüz :D
   Yine bir çok markanın bir çok toniği var elbette bendede 5-6 tonik var üşengeçliğimden fotoğraflayıp tanıtmıyorum. Şaka bir yana  kıyıda köşede de bir kaç tonik kutusu buldum hepsini topluca bi ara yazarım eğer isterseniz..
   Ne kadar çok satır başı yaptım yav, bunun için özür dilerim. Benim tonik alacak kadar param yok derseniz size gül suyu veya maden suyu önere bilirim. Çok çok iyi sıkılaştırıyor her ikisi de. Ve yine eğer tonik alacaksanız içinde alkol olmamalı bu kılcal damarları iyice genişletir vede yüzünüzü gereğinden daha çok kurutur ek olarak yine içinde SLS olmamalı alkolle aynı görevi görüyor.
   Tonik kullanmak için bu kadar temizlik rutinine girmem gerek mi hayır. Her hangi bir yıkama jelinden sonrada tonik kullanabilirsiniz. Çıkan kiri görünce istediğiniz gibi şoka bilirsiniz.
   Toniği pamuğa dökerek uygulayın. Sert olmayan hareketlerle dairesel hareketlerle yüzünüze uygulayın, yüzünüze uygularken aynı zamanda boyununuza da uygulayın.


   Ayrıca bugün 23 Nisan! Herkese mutlu günler. Atam'ı saygıyla anıyorum.
   Eğer unuttuğum ve yanlış bahsettiğim bir şey varsa lütfen yorum bırakın..

5 Nisan 2014 Cumartesi

Güzelsin (Peeling) V2




Candice sana tapıyorum!!

   Merhabalar :) Umarım iyisiniz benim güzel pıtırcıklarım. Ben iyi sayılırım, ygs sonuçum orta hallice diyebilirim ama memnunmuyum? Hayır puanımdan hiç memnun değilim. Umarım diğer sınava giren arkadaşlarım güzel sonuçlar almışlardır. Fazla uzatmadan yazıma geçiyorum.
Buradaki v2'de benim gün içinde veya haftalık olarak kullandığım, ucuz ve her yerde ulaşabileceğiniz kullandığım peeling ürünlerini tanıtacağım, haydi bakalım :)


   1-Oriflame, Sılk Satın, radıance cream scrub
   İtiraf etmeliyim ben bunu çok öncelerde aldım şuanda kullanıyor musun diye sorarsanız yanıtım hayır olur. Muhtemelen içindeki kimyasallar bozulmuş durumdadır. Neyse..
   Saç kremi yumuşaklığında, akışkan değil. Bir zamanlar çok kullandığım ve çok memnun kaldığım peeling ürünüdür. Yoğun temizleme yapar, pürüzleri giderir. Ağır bir kokusu yok, kremsi olması ve granüllü yapısı olması, yüzde kolay uygulanması ürünün artı yönleri..
   İçinde ipek proteini ve C vitamini bulunduğu yazıyor. Ek olarak yüzünüzü kesinlikle kurutmuyor, aksine tam anlamıyla dengeliyor. Açtıktan sonra 12 ay içinde kullanılmalı ve 200ml .+Alcohol, Parfüm, Propyl Paraben, Methyl Paraben.
Not: Ben çooook önceden alıp kullandığım için  ürün katalogdan kalmış olabilir :D Ürünün kodu 12768



   2-Garnıer skın naturals, Saf & Temiz 3 bir arada temizleyici
   Reklamlarını sık sık gördüğümüz, şimdilerde Sinem Kobal'ın reklamlarında oynadığı bir üründür. Bazılarınızın mutlaka denemişliği vardır diye düşünüyorum. Yanlışmı düşünüyorum bilemedim :)

Yanlış okumadıysam içinde parfüm yok, bunu zaten rahatlıkla anlayabilirsiniz, pek güzel koktuğu söylenemez ki buda kötü bir şey değil. Ama yine de kimilerinin hoşuna gitmeyebilir, dikkat çekmekte yarar var parfüm bazı ciltlerle alerjik reaksiyon gösterebilmekte. En azından bir kimyasalın olmaması bile güzel bir şey. Sizde mümkün olduğunca parfüm olmaya ürünler tercih etmeye dikkat etmeye çalışın.

   Yoğun granüllü (ki bu çok iyi) yüzündeki ölü deriyi alıyor ve pürüzsüzleştiriyor. Üründen memnunum. Güzel bir makyaj temizleyici.
Ben genelde iki şekilde kullanıyorum, dışarıdan eve gelince ve duştayken. Duştayken yumuşamış ve açılmış gözeneklerime uyguluyorum, daha iyi bir temizleyici oluyor o zaman (ek olarak duştayken granüllü yapısını pek hissetmezsiniz) Eve geldiğimde kullandığımda granülleri çok yoğum şekilde yüzümde hissedebiliyorum. Yüzünüze nazikçe uygulayın.
Son zamanlarda maske olarakda kullanmaya başladım, cildi sıkılaştırıcı ve dengeleyici etkisini oldukça iyi gözlemledim.
   2 uyarım var eğer akneli/sivilceli bir cildiniz var ise bunu KULLANMAMANIZ tavsiye olunur. Diğeri ise peeling veya temizleyici olarak kullandıktan sonra cildinize ne sürerseniz sürün %90'lık bir şekilde en iyi sonucu almanızı sağlar ondan dolayı yüzünüzü güzelce nemlendirebilirsiniz.




   3-ESTEÊ LAUDER, Sparkling Clean
    Hemen söylüyeyim bunu da çok önceden almış. Az önce görsellere baktım da habını falan değiştirmişler :D Baştan uyarıyorum sonra ürünü satın almaya gittiğinizde yok efendim bunun kabı böyle miydi, neden böyle oldu a.q Boleyn Boy demeyin :)

   Eskiden Esteê önceden pek bilinmiyordu ama şuanda İstanbul'da ve yaklaşık olarak 2-3 aydır yeni internet adresinden ulaşabilirsiniz:) (İnternet sitesinde fondöten bulucu kısımı olduğunu biliyor muydunuz?) Söylemeden edemeyeceğim internet sitesinden alacağınız ürünü size gönderirken yanında iki tane aynı ürünün seyahat boyunu da hediye ediyorlar :)  ve hala kargo ücretsiz! Bir göz atın derim link; ESTEÊ LAUDER

    Ürünün içinde Kaolin kili bulundurması özellikle yağlı ciltler için biçilmiş kaftan. Mesela yağlı ciltler çok parlak değil mi iste bu ürün matlaştırmaya yardımcı oluyor. Kıvamı oldukça yoğun, granül parçalar küçük ve fazlaca var :) Buda yıkamadan sonra kolaylıkla fark edebileceğiniz bir pürüzsüzlük sunuyor. Kokusu rahatsız edici değil tam aksine duyuları canlandırıcı cinsten.
Bu arada genelde yabancı şirketlerin Türkçe açıklamalı etiketleri kutunun üstüne etiket olarak yapıştırırlar ve ben onu atalı yıl oldu.

   Ek olarak yüzü temizlerken aynı zamanda besliyor ve söylemekte yarar var içindeki parçacıklar biraz çok keskin nazikçe uygulayın :) 75ml 24ay süresi var.




   4-Kahve
    İçinizde kahve sevmeyen yoktur değil mi? :) Evet çok klasik, sabahleyin şişko kadın programlarında mutlaka duymuşsunuzdur falan. Bazıları işe yaramadığını düşünürler ama  ben tam aksini iddia ediyorum. Tabi ki resimdeki gibi çekirdekli halleri ile yüzünüze uygulamıyorsunuz..

Kağıtları kalemleri hazırlayın tarifi veriyorum :D
Malzemeler;
-Dedikodu yapacak bir arkadaş
-Cezve
-Toz kahve
Arkadaşınızla sohbet ederken bir güzel, kahve yapıp içiyorsunuz. Yalnız telvesini içmiyorsunuz, o bizim işimize yarayacak. Arkadaşınızı evden şutluyorsunuz. Elinize aldığınız kahve telvesini yavaş hareketlerle masaj yapıyorsunuz. Kahve parçacıkları çok keskindir dikkat edin. Tüm yüzünüze, duştayken ise tüm vücudunuzun istediğiniz yerine uyguluya bilirsiniz. Laf aramızda diğer pahalı ürünleri vücunuzda kullanmaya çekinirsiniz hani sonuçta gidiyorsunuz yüzünüz için kullanacağınız ürüne 300tl bayılıyorsunuz ve bacaklarınıza sürüyorsunuz kim kıyar ki? Şuana kadar kimseden böyle bir şey duymadım. Kahve 10tlyi bile geçmeyen bir fiyatı var isterseniz, ayak topuklarınıza bile uyguluya bileceniz acımıyacağınız bir malzeme :)

   İster yüzünüze masaj yaptıktan hemen sonra yıkayabilirsiniz isterseniz yüzünüzde biraz bekletebilirsiniz. Ben sürdükten sonra biraz bekletiyorum, T bölgemdeki yağlanmayı baya kontrol altına alıyor. İyide ne zaman yıkacağım ben derseniz, kahve kuruyunca daha bir mat hal alıyor o zaman yıkarsınız en az 5dk içinde kuruyor zaten :)

   İyide ben kahveyle peeling yapmak için ikide bir kahvemi içeceğim? Hayır yüzünüze yetecek kadar kahveyi bir kaba koyun macun kıvamını sağlayacak kadar su ekleyin ve yüzünüze uygulayın. Az önce pişirilmiş bir kahvenin bile canınızı yakabilecek potansiyelde bir keskinliğe sahip olduğundan bahsettim buda çiğ kahve uyarmama gerek kaldımı bilmiyorum :))
   Bu arada kesinlikle değinmek istediğim bir kısım ise çatlayan dudaklar. Yada ben bunun için başka bir post atarım her neyse, onu daha geniş alırım :)


   Eğer unuttuğum, hata yaptığım bir yer varsa mutlaka yorum olarak aşağıya bırakın :)
Sorularınızı da alabilirim tabi ki.. Ek olarak iletişim boyboleyn@gmail.com
 

Bu yazı boyunca dinledim!
Ah Tanrım!
Happy!