29 Ocak 2014 Çarşamba

İstanbulll!!

   Yarın İstanbul'dayım bebişlerim. Yüz temizliği hakkındaki diğer postlarımı yazamadım, hiç zamanım olmadı, tatilden dönünce size 5 gün boyunca bir apartman dolusu erkekler yurdunda nasıl sağ kalınır rehberini yazmayı planlıyorum :D Fazla tacize uğramadan hayatta kaldım :)

  Evet dediğim gibi yarın İstanbul'da olacağım, muhtemelen 10 gün kalacağım. Aslında İstanbul'da olacağımı Kaan'ın askerlik postunda spoiler verecektim ama veremedim, telefonda operadan giriyorum ve yorum atmada sıkıntı yaşıyorum... Herneyse hepinizi çok çok öpüyorum..

Love,BB.



24 Ocak 2014 Cuma

Güzelim (Temizleme Jelleri)


   Merhaba poncikler, merhaba blog :)
   Bu aralar gayet iyiyim, her şey kısmen (birazcıcık) güzel gidiyor. Ama pek iyi hissetmiyorum kendimi, üstümde bir kırıklık var umarım hasta falan olmam. Ne zaman hastalıklı hissetsem, kendimi hemen zaman ayırıyorum. Böyle durumlarda cildimle ilgilenmem bakım yapmam kendimi çok iyi hissetmeme yardımcı oluyor :) Herkes güzel olmak ister, özellikle Tanrı'nın son hamlesi olan biz gayler, en çokta biz kendimize bakmak zorundayız :) Beşinci postumda cildinizle ilgili sorunlar var ise bana mail atın demiştim, herkese yoğun ilgisinden dolayı teşekkür ederim, o kadar çok mail geldiki, bir çoğunu okuyamadan silmek zorunda kaldım ve bu yazıyı yazmak farz oldu demek isterdim ama bu anlattıklarımın hiç biri olmadı, bir tek kişi mail atmış, oda yanlışlıkla :D
   Yararlı olacağını düşündüğüm bu yazıyı yazmak istedim, burada vereceğim ürünler özellikle ucuz ve her yerde bulabileceğiniz ürünler olacak. Ürünlerim fotoğraflarını internetten copy-paste yapmak yerine ben çektim. İnternette bir çok ürünün kimyasal özellikleri yazmıyor ve benim en çok dikkat ettim konu bu: bakmadan, tek tek okumadan almam. Hani şu alışveriş merkezlerinde reyonların başında ürünün bitine kadar bakan insanlar varsa işte bende onlardan biriyim ve eklemek istiyorum hayır ürünleri cebe atmak için zaman kollamıyoruz :D
Not: Buradaki önereceğim ürünlerin çoğu yağlı ciltler için, benim tüm yüzüm yağlı değilde sadece T bölgem yağlı, geri kalak kısımlarım ise kuru bir cilde sahibim..

   A-Yüz Temizleme Jelleri
   Bu tür ürünleri artık kullanmak farz oldu diye düşünüyorum. Siz ne kadar sağlıklı ve arındırı beslenmenizde artık pek kar etmiyor. Her geçen gün araba kullanımı , fabrika atıkları, soba gazları havaya karışıyor buda bizi kaçınılmaz sona yani yüzümüze ve saçlarımızı olumsuz şekilde etki ediyor:( Rüzgar, toz, toprağı katmıyorum bile.. Eve gelince mutlaka (bir jelle veya jelsiz) yüzünüzü yıkayın, özellikle bunu alışkanlık haline getirin..
   Bu tip ürünler genellikle ıslak/nemli yüze uygulanıyor. Ürünü nasıl isterseniz öyle uygulayın ister yüz temizleme fırçası (elektrikli veya elektriksiz), ister yüz temizleme süngerleri veye o güzel ellerinizi kullanın:) Tabiki kullandığınız şekil ürünün nüfuz etme derecesini değiştirir ve tabiki etkiside fark eder. Bu siz kalmış bir şey bende resimdeki aynı süngerlerden var ama kullanıyor musun diye sorarsanız hayır kullanmıyorum onu yıkamakla üşendiğim için bir kaç defa kullandım :) Neyse geçelim ürünlerimize

 

   1-Oriflame, Aloe Vera Soothing Face Wash
   Oriflame ve Avon kataloglarını her yerde bulabilirsiniz ama bulamazsanız onun yerine bir adet lise öğrencisi bulmanızı tavsiye ederim, alacağınız ürünlere de komşum veya annem aldı diyin, gerçi o tip insanlar kimin aldığından çok ne kadar ürün alındığına bakarlar:)
   Ürünü açar açmaz çok hoş bir koku sizi sarıyor. Fresh, iç açıcı bir kokusu var aloe vera sevenler için biçilmiş kaftan. Orta akışkanlıkta bir jel, bu akışkanlık konusunun önemli olduğunu düşünüyorum. Bazı jeller var elinize döktükten sonra parmaklarınızın arasından direk olarak biraz şansınız varsa lavaboya dökülüyor, bu tip ürünler hemen uygulama gerektiriyor. Jelin kıvamına göre uygulamalarım var, avucuma döküyorum iki elimle karıştırıyorum sonra tüm yüzüme eğer orta katılıktaysa elimin üstüne döküyorum biraz alıp bir yanağıma uyguluyorum kalanını alın ve diğer yanağım diye uzuyor gidiyor.. Yüzünü yıkmayı sevmeyenler için yüz temizleme süngerleri sanki onlar için yapılmış gibi bir şey, ürünü sünger ile yüzünüze uyguladıktan sonra süngerleri yıkayın yüzünüzü silin bunu gerek duyduğunuz kadar yapın..
   Üründen baya bir saptım :D Ne diyorduk ponçiklerim. Yoğun Aloe vera kokulu, en güzel yanlarından biri yüzünüzü kurutmuyor tüm cilt tipleri için diye bilirim. Fazla köpürmeyen bir ürün vede hafif yapılı. Kendisi en sevdiğim ürünlerden birisi, üstelik içerisinde paraben içermiyor :)
150ml  ayrıca kapağını açtıktan sonra 12 ay içinde tüketmelisiniz fiyatı 10 tl'yi geçmiyor.




   2-Oriflame, Pure Nature Organıc Tea Tree & Rosemary
   Yüzünüzde akne ve kızarıklardan şikayetçiyseniz bu ürünü tercih edebilirsiniz. Kullandığınız süre boyunca gerçekten işe yarıyor. Kullanmaya başladıktan 3-4 gün sonra etkisini görmeye başlıyorsunuz, kızarıklarınızın azaldığını gözle görüyorsunuz. Kullandığım zamanlarda sabahları kalktığımda yüzüm fondöten sürülmüş gibi oluyordu. Tavsiyem sabah akşam kullanılması.
   Mentollü kokuları severmisiniz bilmem ama bu ürün güzel bir burun açıcı :D İçerisinde çay ağacı ve biberiye olduğu için güzel bir akne kurutucu vede antiseptik. Kuru ciltlere kesinlikle önermem. Ürünü bırakma sebebim içerisinde paraben olması (Ethylparaben ve Propylparaben) ek olarak parfümde var. 150ml yine 12ay içinde tüketmelisiniz.



   3-Nivea, AQUA Sensatıon, Canlandırıcı Temizleme Jeli
   Bunu bu yaz almıştım. Hassas bir cildim olduğu için her ürünü cesur bir şekilde kullanamıyorum, ürün alırken önce elimde deniyorum ve ertesi gün alıyorum, sizinde hassas bir cildiniz var ise benim gibi önce elinizde veya kolunuzda deneyin siz daha iyi bilirsiniz nede olsa sizi sizden başka kimse bilemez ;) Bunları neden söylüyorum daha önce Nıvea ile kötü bir anım var; adını hatırlayamayacağım bir nemlendiricisi yüzümü çok kötü derecede kabartıp, kızartmıştı o yüzden bu ürünü alırken bir gelgit yaşamıştım.Neyse ki korktuğum tekrar başıma gelmedi, aksine memnun kaldım.
   Salatalık özleri olmasına rağmen salatalıktan çok (Güzellik merkezine/salonuna gidip O2 tedavisi yaptıran varsa bilir kokusunu, daha çok oradaki tüp O2 kokusuna benziyor) O2 (oksijen) kokuyor çok hoş ve güzel!
   Güzel bir makyaj temizleyicisi, yüzünüzü kesinlikle kurutmuyor tam anlamıyla 'dengeliyor'. İçinde grenüller var, hepsi sünger kıvamında hissetmiyorsunuz bile ve oldukça azlar bir işe yaradığını sanmıyorum, elinize sıktığınız zaman 7 tane parçacık falan geliyor. Ayrıca çok fazla akışkan değil, hatta jöle kıvamda diye bilirim <3 (Methlparaben, Propylparaben vede parfüm)  200ml ve 12ay



   4-Garnıer, Skın Naturals Saf & Temiz Derinlemesine Temizleme Jeli
   Ürünün arka yüzündeki uyarı ile başlıyalalım 'Kuru ve Hassas ciltlere önerilmez'. Evet yüzünüzü çok kurutuyor buna bende katılıyorum, fairy bulaşık deterjanından daha iyi yağ çözdüğü kesin :D
   Kokusu yine mentollü fresh hissi veriyor. Akışkan bir jel yapısı var. Hassas ciltliyim ama ben bir yan etkisini görmedim, dedikten sonra hemen uyarıyorum bende bir yan etki olmadı diye sizde de bir yan etki olmayacak değil ya, bu yüzden dikkatli olun. Ben uyarımı yapayım da sonra vay efendim neden suratım Mıchael Jackson gibi oldu, neden alın bölgem Venezuela fiziki haritası gibi oldu  demeyin :D Herkes kendi cildini az çok tanır denemeden almayın!
   Üründen oldukça memnunum, yüzümdeki fazla yağı alıyor (T bölgem), ama bu sırada da yanaklarımı oldukça kurutuyor. Ek olarak gözeneklerimi sıkılaştırıyor. Pompalı kapak olması çok hoş, ürün tenimle temas etmiyor bu oldukça iyi bir özellik vede ürün ihtiyacım olduğu kadar elime dökülüyor. Pompalı olmayan kapaklarda (elimin ayarı olmadığı için ) fazla dökebiliyorum.:)) İçerisinde parfüm var vede  12 ay.



 
    5-Neutrogena, Visibly Clear, Pınk Grapefruit Facial Wash
   Bu seriyi diğer temizleyiciler kötü koktuğu için, şişenin içerisine greyfurt parfümü basıp piyasaya sürdükleri ürünlerden bir. Ayrıca temizleme özelliği vasat derecede olan bir jeldir kendileri. Oldukça hafif yapılı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Jeli hiç tavsiye etmediğimi açık açık söylüyorum, ürün yüzünüzde zor köpürüyor yani tam manada köpürmüyor buda beni tatmin etmiyor.. Çok yüzeysel bir temizlik sunuyor size, makyaj çıkaramıyor dediğim gibi oldukça yüzeysel temizliyor. Bitsin diye her gün 2 kez kullanmaya çalışıyorum. Önerdiğim tek yanı çok güzel şekilde greyfurt kokuyor greyfurt tutkunlarına 2 kez çağrıda bulunmuş olduk :)) Bu koku duyularınızı uyandırıyor. Pek sık tüketemediğim bir meyve olmasına karşın ağızımı sulandırıyor (resmen abarttım:D) İçerisinde Parfüm, Alcohol, Methylparaben var vede 12 ay içinde tüketmelisiniz :))
Yazım hatalarım veya yalan yanlış şeyler söylemişsem affola, eksik veya yanlışım olduysa lütfen yorum olarak aşağı bırakın :) Not: Kazucum merak etme devamı gelecek :))
Love, BB.

23 Ocak 2014 Perşembe

Para + Ben = Paraben?

   Merhaba güzel insanlar :)) Başlıktan da anlayabileceğiniz gibi konumun özeti Para beni her zaman çeker :p ama zaten parayı herkez sevmez mi? Ah neyse asıl konumuz Paraben laneti :/ Siz ponciklerimi bu konuda uyarmak istiyorum, aslında 2 yıl önce Tv ve gazetelerde falan bayi bir gümden yapmıştı, yada ben çok denk geldim bilemiyorum.. Bu zararlı (kimimize görede yararlı) kimyasal madde hakkında size elimden geldiğince bilgilendirmeye çalışacağım. Kimyayı her ne kadar sevmesem bu gibi konularda dikkat etmemiz gerekliği olduğunu düşünüyorum, ama eminim sizde kimyayı sevmiyorsunuzdur :) sevmiyorum diyin bana :D neyse bende kalkıp alkenler, alkanlardan bahsedip konuyu oradanda bağlamayacağım..

   Aslında bu kimyasal illet hayatımızın her alanına gizliden gizliye nüfus etmiş durumda bir kaç örnek vermek gerekirse: nemlendiricilerde, toniklerde, tıraş köpüklerinde, parfümlerde, şampuanlarda, saç kremlerinde, güneş koruyucularda, diş macunlarında, makyaj malzemelerinde 'deodorantlarsa' hatta içtiğimiz ilaçlarda dahi olan bu kimyasalı biraz daha yakından tanıyalım.

  Maliyeti oldukça düşük koruyucu bir üründür, bizi pek korumuyor orası ayrı.. İçine koydukları ürünlerin raf ömrünü uzatır, mantar veya bakterilerin oluşumunu engelleyen bir kimyasaldır. Bu tür özellikleri taşıyan kimyasalların hepsine paraben dememiz yanlış olmaz. E Boyleyn Boy na kadar iyi işte bakteri oluşturmuyormuş hemde raf ömrünü uzatıyormuş bu madde nasıl kötü olabilir dediğinizi duyar gibiyim. Meme kanserine yakalanmış insanların (kadınların demiyorum, erkeklerde meme kanseri olabiliyorlar şimdi açıklıyorum) "tümörlerinde doku başına 20 nanogram paraben tespit" edildiğini biliyormusunuz? Buna neden olan maddenin deodorantların içinde bulunan parabenin tetiklediği düşünülmektedir. Ayrıca paraben östrojeni taklit eden bir kimyasal olduğu için, kız çocukları erken yaşta ergenliğe sebep oluyor (buna erkek çocuklarıda dahil oluyormu hiç bir bilgim yok ama erkeklerde de östrojen olduğu için erkeklerde görülüyor demektir) yani hormon dengesini alt üst ediyor. Sonra Miley cyrus gibi biraz garip kişilikli ve kalçaları jöle kıvamında çocuklarınız
meydana gelir.

   En çok rastlanan paraben türleri; Methylparaben, Ethylparaben, Propylparaben, Butylparaben ve Benzylparaben sıkça görmemiz mümkün. Şuan yakınınızdaki bir nemlendirici veya parfümünüz içinde var mı lütfen bir göz gezdirin ve yorum atın..
   Deri tarafında çok çabuk emildiği için kanımızda ve idrarımızda rahatlıkla gözlene bilir. Kanımıza rahatça geçebilen bu kimyasal, tabi ki bağışıklık sistemimize kadar etki ediyor. En basitinden Methylparaben cildi yaşlandırıcı ve dna bozucu etkisini hızlandırıyor. Paraben konulmuyorsa bile onu taklit eden başka başka kimyasallar konuluyor bunlardan biri yanılmıyorsam phenoxyethanol, ama sonuçta etki aynı değil mi? Fransa bu kimyasalın kullanımda kota gibi bir şey getirdi hatta yasaklandı gibi bir şey..

   Peki ne yapacağız. Tabi ki yukarıdaki saydığım ürünlerin kullanımdan  kimse vazgeçmeyeceği gibi bizde kullanmaya devam edeceğiz ama ürünlerin arka tarafındaki kimyasal içerik kısmına baktığımızda en azıdan Benzylparaben, Methylparaben, Propylparaben, Ethylparaben, Butylparaben gibi kimyasalların olduğunu göründe bir kaç kez daha düşüneceğiz. Son kullanım ve üretim tarihlerine daha çok dikkat edeceğiz :))
Love, BB.

12 Ocak 2014 Pazar

Ye, Dua et, Sev




    Sevgili blog, bu aralar ( yaklaşık bir yıldır) zaman buldukça yoga yapıyorum, fena sardım diyebilirim. Beni biraz olsun gevşetip, rahat nefes almamı sağlıyor. Gerginliğimi oldukça alıyor. Tabiki yogaya durduk yere başlamadım "Ye, Dua et, Sev"'den kaynaklanıyor.

   Uzun zaman önce kitabını aldım yaklaşık 2 yıl önce aldım sanırım emin değilim, kitap bana öylesine derin geldi ki anlayıp kavramak için kitabı ara ara okuyorum ve hala bitiremedim. Filmi o kadar güzel bulmadım desem yalan olur, film güzel ama kitapta kadına daha fazla ışık tutulmuş. Kitabı hala bitirmedim, bitiremedim lakin filmini yakın zamanda izledim. Kitabın ise hala yarısındayım. Kadının yaralarını sarma isteğini anlıyorum, onunla birlikte yaşıyorum ve onunla birlikte kendi yaralarımı sarmalamaya çalışıyorum. Liz'le birlikte İtalya'da mutluluğu yemekte bulmaya çalıştım. Liz tuvaletin mermerlerinde diz çökmüş, hıc kırıklar içinde Tanrı'ya ona ne yapması gerektiğini sorarken ben yanı başında değil Liz Gilbert'ın ta kendisiyim. Şüpheye düşüyorum, Tanrı bana yol gösteriyorda ben mi göremiyorum diye kendime defalarca kez soruyorum. Göz ardı ettiğim şeyler mi var yoksa? Sakinleşmeye, yatışmaya ve kendimi dilemeye ihtiyacım var..



Yoga ve meditasyon, sırasında kendi içimdeki evi süslüyorum, olmaması gereken sahneleri kadrajdan çıkartıyorum. Tanrı'ya bütün şaheserlerinin harika olduğunu söylüyorum. Kendime daha çok zaman ayırıp, mutlu etmem gerektiğini defalarca söylüyorum. Meditasyonumda; Bali'deki o dişsiz guruya görünüyorum, sessizce karşına geçip bağdaç kurup bende oturuyorum. Elini uzat dercesine avucunu açıyor, tebessüm ediyorum. Elimi nasırlaşmış avucunun içine uzatıyorum, sormak istediğim soruları yöneltiyorum. O ise sadece bana tebessüm ediyor.